15 Ocak 2014 Çarşamba

Öznelcilik

Öznelcilik: Ahlâkî yargıların kişilerin duygularına bağlı olduğu, salt o kişiye ait olması nedeniyle doğru veya yanlış olamayacağını söyleyen meta-etik kuram, süb-jektivizm.

Öngörülebilirlik

Öngörülebilirlik: Kamu yönetiminin karar, eylem ve işlemlerinin etkilerinin kişiler tarafından önceden bilinebilirliği.

Ödev etiği

Ödev etiği: Kişilerin bazı kuralları sonuçları ne olursa olsun uygulamasının ahlâken ödevleri olduğunu söyleyen etik kuram.

Sürekli gelişim

Sürekli gelişim: Kamu kurum ve kuruluşlarında yapı, kaynak, süreç ve sonuçların, bir bütün olarak yönetimin sürekli ve sistematik olarak izlenmesi ve iyileştirilmesi.

Pratik akıl

Pratik akıl: Aklın eylemle ilgili düşünmeyi gerçekleştiren, ne yapılması gerektiğine karar veren yönü.

Belirlenimcilik

Belirlenimcilik: İnsan eylemlerinin, aynen doğa olaylarındaki gibi doğal süreçlerle belirlendiğini savunan görüş.

Aracılık

.Aracılık: Bir kamu hizmetinin sağlanmasında görevi olmadığı halde tanıdıklarının işlerinin yapılmasında diğer kamu görevlilerine ricacı olma, işlemleri bu suretle hızlandırma.

Aleniyet

Aleniyet: Açıklık. Adil yargılanma hakkı kapsamında, yargılamanın medyaya ve kamuya açık olması.

Temelcilik

Temelcilik: Bir ahlâk sisteminin bazı temel apaçık hakikatlerle gerekçelendirilebileceğini söyleyen meta-etik kuram.

Susma hakki

Susma hakki: Ceza davalarında sanığın kendi mahkumiyetine yardımcı olmaya, kendi aleyhine beyanda bulunmaya veya delil vermeye zorlanmama hakkı.

Rüşvet

Rüşvet: Kamu görevlisinin yapmaması gereken bir işi yapmak için menfaat sağlaması.

Çelişmeli yargı

Çelişmeli yargı: Bir davada tarafların, karşı tarafın sunduğu delil veya dosyada yer alan mütalaalar hakkında bilgi sahibi olma ve bunlar hakkında yorum yapma imkanına sahip olması.

Bencilik

Bencilik: Kişinin kendi çıkarına uygun olanı yapması gerektiğini söyleyen etik kuramı, egoizm.

Duyguculuk

Duyguculuk: Ahlâkî yargıların sadece yargıda bulunan kişinin duygularını yansıttığı savunan meta-etik kuram.

Doğalcılık

Doğalcılık: Ahlâkî yargılarımızın bize olgulara karşılık gelen bir bilgi sağladığı, dolayısıyla da bu yargıları rasyonel bir sınama imkanına sahip olduğumuzu söyleyen meta-etik kuram.

Doğal hakim ilkesi

Doğal hakim ilkesi: Hiç kimsenin hukuken belirlenmiş yargı yerleri dışında yargılanamaması.

Teorik akıl

Teorik akıl: Aklın, nesne ve olgular hakkında neye inanılması gerektiğiyle ilgili yapılan düşünmeyi gerçekleştiren yönü.

Saydamlık

Saydamlık: Devletin; hedeflerini, bu hedeflere ulaşmak için hayata geçirdiği politikaları ve bu politikaların yarattığı sonuçları izlemek için gerekli olan bilgiyi düzenli, anlaşılabilir, tutarlı ve güvenilir bir biçimde sunması.

Erdem etiği

Erdem etiği: Ahlâken doğru eylemin belirlenmesinde kişilerin eylemlerinden çok kişilik özelliklerine vurgu yapan etik kuram.

Egoizm

Egoizm: Bencilik.

Tutarlılıkçılık

Tutarlılıkçılık: Bir ahlâk sisteminin, sistemi kuran önermelerin birbirleriyle tutarlı olmaları durumunda gerekçelen-dirilebileceğini söyleyen meta-etik kuram.

Sezgicilik

Sezgicilik: Temel ahlâkî ilkelerin ve değerlerin bilgisinin sezgi yoluyla bilinebileceğini ve kanıtlanmak için başka bir araca gerek olmadığını söyleyen meta-etik kuram.

Saydamlık

Saydamlık: Kamu yönetiminde hedeflere ulaşmak için kullanılan bilginin güvenilir ve geçerli olması; yürütülen çalışmalara ve politikalara ilişkin bilgileri almak, kullanmak, sınamak ya da değerlendirmek isteyenlere açıklık.

Erdem

Erdem: Ahlâkın övdüğü iyi olma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk vb. Kişiliğe ait niteliklerin genel adı, fazilet.

Tutarlılıkçılık

Tutarlılıkçılık: Bir ahlâk sisteminin, sistemi kuran önermelerin birbirleriyle tutarlı olmaları durumunda gerekçelen-dirilebileceğini söyleyen meta-etik kuram.

Yönetişim

Yönetişim: Resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımı.

Yolsuzluk

Yolsuzluk: Kamu görevlilerinin sahip oldukları kimi kamusal yetkiyi, kamu yararının dışında kendi kişisel çıkarları için kullanması.

Yasallık ilkesi

Yasallık ilkesi: Kamu görevlilerinin mevzuattan kaynaklanmayan bir yetkiyi kullanamamaları.

Vatandaş odaklılık

Vatandaş odaklılık: Kamu hizmetlerinin sunum tarzı ve hedeflerinin belirlenmesinde vatandaşların ihtiyacının ve memnuniyetinin esas alınması.

Silahların eşitliği

Silahların eşitliği: Mahkeme önünde sahip olunan hak ve yükümlülük açısından tarafların eşit imkânlara sahip olması.

Zimmet (ihtilas)

Zimmet (ihtilas): Kamu görevlisinin görevi gereği kendisine teslim edilen malı, kendi malı gibi kullanması veya başkasına devretmesi.

Sübjektivizm

Sübjektivizm: Öznelciik.

Sonuççuluk

Sonuççuluk: Bir eylemin ahlâkî açıdan doğruluğunun, eylemin sonuçlarına bakılarak belirlenmesi gerektiğini söyleyen etik kuramlara verilen isim.

Sonuç odaklılık

Sonuç odaklılık: Kamu personelinin karar ve eylemlerinde, belirlenmiş hedeflerin gerçekleştirilmesini gözetmeleri.

Hiççilik

Hiççilik: Uyulması gereken ahlâk kurallarının varlığını iddia eden düşünce, nihilizm.

Hazcılık

Hazcılık: Duyusal hazlara bağlanan mutlulukçuluk.

Faydacılık

Faydacılık: Bir eylemin ahlâken doğru olabilmesi için, eylemin sonuçlarının toplumdaki mümkün olan en fazla sayıdaki insanın mümkün olan en büyük mutluluğunu sağlaması gerektiğini söyleyen etik kuram.

Hizmette yerindelik

Hizmette yerindelik: Kamu hizmetlerinin ihtiyaca uygunluğu, yani kamudaki karar alıcıların kişisel beğeni ve tercihlerinin değil, yapılan hizmetin muhatabının ihtiyacını dikkate alması gerekliliği.

iltimas

iltimas:
1. Haksız yere, yasa ve kurallara uymaksızın kayırma, arka çıkma.
2. Birine herhangi bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.

Hukuk devleti ilkesi

Hukuk devleti ilkesi: Devletin eylem ve işlemlerinin hukuka dayanması ve bu eylem ve işlemlerin bağımsız yargı organlarınca denetlenebilmesi.

Mücamele

Mücamele: Karşılıklı olarak iyi muamelede bulunma. Güzel ve hoş geçinme

Meta-etik

Meta-etik: Belli bir ahlâkî anlayışın veya etik kuramın değil, genel olarak ahlâkî yargıların doğası ve doğruluk-yanlış-lığı hakkında yapılan felsefi düşünme.

Meslek etiği

Meslek etiği: Belirli bir meslek grubunun bir mesleğe ilişkin olarak oluşturup, koruduğu; meslek üyelerine uymaları gereken ilkeleri gösteren, onları belli bir şekilde davranmaya zorlayan, kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan; meslek içi rekabeti düzenleyen ve hizmet ideallerini korumayı amaçlayan mesleki ilkeler bütünü.

Hesap verebilirlik

Hesap verebilirlik: Belirli bir görevi üstlenen ya da belirli bir harcamayı yapan herhangi bir kimsenin ilgili belge ve bilgileri, gerekli birimlere vermesi; kendilerine yetki verilenlerin, kaynak tahsis edilenlerin bu yetki ve kaynakları ne derecede verimli kullandıklarını sergileme veya belgeleme sorumluluğu.

Kamu hizmeti

Kamu hizmeti: Kamu idaresinin toplumun günlük yaşamını sürdürmek, dolayısıyla kamu yararını gerçekleştirmek amacıyla yaptığı faaliyetler.

Kamu etiği

Kamu etiği: Kamunun bağlı olduğu kuralların genel kabul görmüş ahlâki normlara uygun inşa edilmesinin yanında, özellikle kamu görevlilerinin temel ve genel kabul görmüş ahlâki normlara uygun davranmasını konu edinir.

irtikap

irtikap: Kamu görevlisinin konumundan meşru olmayan bir biçimde yararlanarak, kamu idaresiyle ilişkisi olanlardan haksız yararlar sağlaması; görevi gereği yapması gereken bir işi ancak menfaat karşılığı yapması.

Normatif etik

Normatif etik: Etik düşünmenin kurallar koyan, nasıl davra-nılmasını gerektiğini söyleyen, bir değer anlayışını savunan biçimi.

Kamu

Kamu: Genel olarak devleti, devlet organlarını anlatmak üzere kullanılır. Teknik anlamıyla, kamu idaresi anlamında, yasama ile yargı organları dışında, devletin yürütme erkini kullanan organlarına karşılık gelir.

Kamu yararı

Kamu yararı: Tek tek kişilerin çıkarlarını değil, toplumun genel çıkarını ifade eder. Kamu yararı, toplumdaki çıkar çatışmalarında çoğunluğun azınlığa üstün tutulması gerektiğini kabul eder.

Görelilikçilik

Görelilikçilik: Ahlâkî yargıların kültürel temele sahip olması nedeniyle karşılaştırılamayacaklarını ve/veya farklı kültürlerde birbirleriyle çatışan ahlâkî yargıların aynı anda geçerli/doğru olabileceğini söyleyen meta-etik kuram, rölativizm.

Katılımcılık

Katılımcılık: Kamu hizmetlerinin yürütülmesinde vatandaşların karar alma süreçlerine katılması.

Nüfuz

Nüfuz: Söz geçirme, güçlü olma, erk.

Nihilizm

Nihilizm:Hiççilik.

Mutlulukçuluk

Mutlulukçuluk: Yaşamın anlamını mutlulukta bulan, insan eylemlerinin son ereği olarak mutluluğu gören ahlâk öğretisi, mutçuluk.

6 Ocak 2014 Pazartesi

Ek (ticaret unvanı) Nedir

Ek (ticaret unvanı) Nedir: Ticaret unvanında asgari zorunlu unsur olan çekirdeğe, isteğe bağlı, izne bağlı veya zorunlu olarak eklenen kelime veya kelimeler.

Denkleştirme Tazminatı Nedir

Denkleştirme Tazminatı Nedir: Müvekkile sürekli bir şekilde hizmet veren acentenin bir anda sözleşmenin feshi dolayısıyla mağdur olmasını önlemek için kanun tarafından acenteye ödenmesi öngörülen tazminat.

Defterlerin Delil Olması Nedir

Defterlerin Delil Olması Nedir: Ticari defterlerin, belirli şartların varlığı halinde, ticari uyuşmazlıklarda, ispat aracı (delil) olarak kullanılması.

Dolaysız Temsil Nedir

Dolaysız Temsil Nedir: Temsilcinin başkası adına ve hesabına hareket ederek üçüncü kişiyle işlem kurması.

Dolaylı Temsil Nedir

Dolaylı Temsil Nedir: Temsilcinin, kendi adına, fakat temsil olunan hesabına hareket ederek üçüncü kişiyle işlem kurması.

Elbirliği Mülkiyeti Nedir

Elbirliği Mülkiyeti Nedir: Birden çok kişinin bir taşınmaz mal üzerinde pay oranları açıkça gösterilmeden malik olmaları.

Devralma Nedir

Devralma Nedir: Bir şeyi devir yolu ile almak, teslim almak.

Defteri Kebir Nedir

Defteri Kebir Nedir: Yevmiye defterine geçirilmiş olan işlemleri sistemli bir biçimde hesaplara dağıtan ve bunlarını bölümlemeli (tasnişi) olarak bu hesaplarda toplayan defter.